Hollanda’da alacaklarınızı nasıl tahsil edebilirsiniz?

Avrupa ülkeleri arasında en büyük ve en işlek trafiğe sahip olan Rotterdam Limanı ve Amsterdam Schiphol havalimanı Hollanda’nın dünyaya açılan kapısı olarak lanse edilir. Hollanda gemilerin ve uçuşların çoğu zaman bir durağı olmuştur. Böyle yoğun bir ticari trafikte elbette uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Hollandalı bir borçlu (şirket) ile doğan uyuşmazlık sonucu alacağınızı tahsil etmenin yollarını Hollanda Hukukuna göre inceleyeceğiz.

Borçlunun İcraya Verilmesi

Alacağınızın tahsili için hukuki yola başvurma kararı almanız durumunda, ilk etapta bir ihtarname gönderilmektedir. Türkiye’de olduğu gibi noterden bir ihtarname gönderilmesine gerek yoktur. Gönderilecek olan ihtarda, ödenmemiş fatura(lar) ile toplam borcun miktarı belirtilir. Bu şekilde borçluya son bir kez borcunu ifa etmesi için sure verilir. 

Borcun ödenmemesi durumunda temerrüde düşmüş olacaktır ve borcun tahsilatı için bu tur alacakların tahsilatını yapan kuruma başvurulmaktadır. Bu kurum borçluya tekrar ihtarname gönderir ve 14 gün içinde ödenmediği takdirde, icra memuruna başvurulur. 

Zamanaşımı 

Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla birlikte işlemeye başlar. Örneğin bir para alacağı söz konusu olduğunda taksitler ve faiz zamanında ödendiği müddetçe anapara için zamanaşımı işlemeye başlamaz.  Taksitlerin ödenmemesi durumunda vade tarihinde muaccel olur ve zamanaşımı taksitler için işlemeye başlar.

Kural olarak zamanaşımı süresi, alacağın talep edildiği veya vadenin dolduğu tarihten itibaren 20 yıldır. İlamlı bir takip için de bu zamanaşımı suresi uygulanır ancak faiz borcuna her zaman 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Hollanda mahkemelerinin vermiş olduğu karar üzerinden 20 yıl geçmesi halinde karar etkisiz olur ve icra memuru tarafından icra edilmesi mümkün değildir. 

Bazı alacaklar daha kısa zamanaşımı sürelerine tabidir. Bir sözleşmenin ifasından kaynaklı uyuşmazlıklarda, örneğin, bir kredi, hizmet veya abonelik sözleşmelerinde, 5 yıllık zamanaşımı suresine tabi tutulur. Kira bedelleri, anapara faizleri, nafaka ücretleri gibi dönemsel edimlerde her bir ödeme sonucu ayrı bir 5 yıllık zamanaşımı suresi islemeye başlamaktadır.

Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkilerinde ise yanlışlıkla yapılmış olan ödemenin 5 yıllık süre alacaklının hem alacağının varlığından hem de alacaklının kimliğinden haberdar olduğu andan itibaren başlar. Her halükârda, iddia ortaya çıktıktan 20 yıl sonra talep etme hakki sona erecektir.

Tazminat ödemesinden kaynaklı veya öngörülen bir para cezası talebinde 5 yıllık süre hem zararın hem de failin bilindiği tarihten itibaren başlar ve azami süre 20 yıldır. Belirli suçlardan dolayı zarar oluşması durumunda daha uzun süreler geçerlidir.

Tüketici işlemlerinde 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. İki yılın geçmesiyle birlikte, satıcı artık karşı tarafı ödemeye zorlayamaz.  Söz konusu zamanaşımı süresi, enerji borçları için de geçerlidir.

Zamanaşımının kesilmesi 

Bir alacağın zamanaşımına uğramaması için yapılabilecek bazı işlemler vardır. Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı süresi yeniden başlar:

  • Ifa hakkının açık bir şekilde saklı tutulduğuna dair yazılı bir bildiri gönderilmesi;
  • Dava yoluna başvurarak;
  • Borçlu talebi/borcunu kabul ettiğinde. (Örneğin bir kaza davasından doğan tazminat talebinde, karşı taraf kazada kusurlu olduğunu kabul ettiği andan itibaren zamanaşımı suresi yeniden islemeye baslar.)